Şaman Leo Rutherford ile Söyleşi

Kendisi aslen İngiliz olan Leo Ruherford son birkaç yıldır Türkiye’ye
gelip, Bilyay Vakfında Şamanizm ve Şamanik şifa hakkında konferanslar veriyor
ve uygulamalı atölye çalışmaları yapıyor. Leo’nun, Ruh ve Madde Yayınlarından
çıkan Şamanik Yolun Çalışma Kitabı ise çok ilgi görüyor. Kendisi ile
Şamanizm ve şifa üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Dilek
Yılmaz (DY): Sevgili Leo, ilginç bir yaşam öykün var. Üniversitede mühendislik
eğitimi aldıktan ve uzun yıllar bu alanda çalıştıktan sonra, Şamanizmi nasıl
seçtiniz?
Leo Rutherford (LR): Ben onu değil, o beni seçti.
Orta yaş krizi yaşadığım bir süreçten geçiyordum. Orta büyüklükte olan bir
şirketin mühendislik işlerinin başında bulunuyordum. İşte tam bu sırada İngiliz
ekonomisi çok kötü gitmeye başladı ve benim işim bundan çok etkilendi. Çok
stresli bir dönem yaşadım. Şirketi ayakta tutmaya çalışıyordum. Ama olmadı.
Sistemim tamamıyla çöktü. İşte tam da bu sırada kendimi şifalandırmak için
çeşitli terapiler aldım. O sıralar kız arkadaşımla beraber San Fransisco’da çok
derin teknikler içeren terapiler öğrendim. Şamanik dans, şamanik hareketler ve
ritimleri de peşi sıra öğrendim. Ve zamanla, hayatım dengelenmeye başladı.
Antioch Üniversitesinde Holistik Psikoloji alanında master yaptım. Bu tam da
benim istediğim şeydi. Eğitimim esnasında Şamanizm adlı bir ders almaya
başladım ve kadim bilgeliğin günümüzün modern anlayışından kat be kat üstün
olduğunu gördüm. Psikoloji, sosyoloji ve ekoloji bunların hepsi birbirini
tamamlayan disiplinler. Eğer bir insan hastaysa ve depresif hissediyorsa, kadim
bilgeler tüm aileyi tedavi ederler. Parça, bütünden ayrılmaz.
DY:
Peki, sizce şaman kime denir ve şamanın işi nedir?
LR: Şaman kelimesi, Sibirya’daki Tungus Ren
geyiğinden gelir. Tungus dilinde şaman;
şifacı, ruhsal rehber, terapist anlamına gelir. Antropologlara göre, kadim
uygarlıklarda şaman, doktor olarak bilinirmiş.
DY:
Şaman hasta bir kişiyi nasıl iyileştirir?
LR: Kimse, kimseyi iyileştiremez. Şaman, kişinin
kendi özüne ya da gerçekliğine uyumlanmasında rehberlik eder. Bazen, kişinin
kendisinde görmek istemediği özelliklerine ya da parçalarına doğru yolculuk
yapmasında ona yardımcı olur. Yani gölge taraflarımızın aydınlanmasında,
duvarlarınızın ya da bariyerlerinizin ortadan kalkması için size yardım
ederler. Bazı şamanik geleneklerde, bu tür şamanik yolculuklar esnasında Ayahuasca, mantarlar ve
bazı özel bitkilerden elden edilen karışımların içildiğini biliyoruz. Bunlar
illa ki, her zaman gerekli değildir ama kişinin farklı ruhsal alemlere
geçmesini kolaylaştırmada yardımcı olurlar.
DY:
Şamanlar, farklı alemlere geçiş yapmak için davulu da sıklıkla kullanıyorlar.
Şaman ve davul vazgeçilmez ikili gibi, değil mi?
LR: Evet, aynen katılıyorum… Ritmik çalınan davul,
beyin dalgalarını alfa konumuna getirir. Beyni sakinleştirir ve transa sokar.
Yukarı alemlere yapılan yolculuklara hazır hale getirir bizi.
DY:
Erk ya da güç hayvanı nedir sizce? Ve şamanik yolculuklarda bize nasıl
rehberlik edebilirler?
LR: Bir hayvan, saf (katıksız) bir enerjidir. Mesela
aç bir kaplan var ve bu kaplan, önünden bir koyunun geçtiğini görür. Ve koyunu
yer. Kaplan, koyun için, ah ne kadar zavallı ve savunmasız küçük bir koyun bu
diye düşünmez. Bu ne kadar kolay bir öğle yemeği diye düşünür. Bu, doğanın
kanunudur. Hayvan, doğanın saf, düz ve direkt enerjisini temsil eder. Aşağı
alemlere şamanik yolculuk yaptığımızda, yani bedenimizin daha alt parçalarına
doğru, solar pleksüsten kök şakraya doğru, diğer bir deyişle, dünyevi parçamıza
doğru yolculuk yaptığımızda ve iç gözümüzü açıp, niyet ettiğimiz şeyi daha iyi
anlayabilmek için dikkatimizi odakladığımızda ve ruhsal rehberleri çağırdığımızda,
bu rehberleri hayvan formunda görürsünüz. Bize rehberlik ederler ve yol
gösterirler. İşte bunlara, güç ya da erk hayvanları diyoruz.
DY:
Siz bunu söyleyince, aklıma hemen başka bir soru geldi. Yaklaşık bir yıl önce,
sizi Bilyay Vakfında ilk gördüğümde, ki hiç tanışmamıştık, zihnimde bir kartal
imajı belirdi. Ve size o zaman sordum, enerji alanınızdaki bu kartal ne anlama geliyor diye? Siz de bana
İngiltere’de Eagle’s Wing Centre for Contemporary Shamanism (Kartal Kanadı
Çağdaş Şamanizm Merkezi) adında bir merkeziniz olduğundan bahsetmiştiniz. Peki,
sizin erk hayvanınız kartal mı?
LR: Evet, kartal. Doğru tespit. Bunun yanı sıra köpek
de erk hayvanım… Kartal Kanadı Çağdaş Şamanizm Merkezini 1987’de kurdum.
Burada, iki meslektaşımla beraber çalışıyoruz. Daha çok beden çalışmaları
yapıyoruz. Şifa çemberini kullanarak yaptığımız çalışmalarda ise, ilk aşamada
danışanın kişisel geçmişini şifalandırıyoruz. Eğer ilk aşamada bunu yapmazsak,
üzerinde durabileceğimiz bir zemin oluşturamayız.